1.09.2011

Well there's not a lot for you to give if you're giving in..



Sonbahar..
ßen sonbaharı hiç olmadığı kadar layıkıyla yasamaya gidiyorum sanırım. Yağmurla yıkanan bir sehire.
Aklımda yıllar önce bu zamanlarda içimden taşan o telaşlar, üzüntüler ve hayal kırıklıkları var. Ama aradan geçen zaman beni bambaşka biri yapmış, başka bir dünyaya yollamış ve ben orada mutlu olmuşum.
Sanırım büyük hayal kırıklıklarının ardından ağlarken "Çok güzel şeyler olacak" demeyi akıl edememişim. Tıpkı o zamanlar bana söylendiğinde inanmak istediğim gibi, o bana tanrının "üzülme, bu şuanda olmuyorsa ilerde daha iyisi olacağı için" deme şekliymiş.
Ve şimdi ben, iyi ki'lerle dolu bir zamandan geçiyorum.

Dün kanserinden dolayı ameliyat olmuş akrabamızı görmeye gittik. Acıyı, ölümü beklemeyi ve ölürken bile inaçlı olmayı dileyen o insanların, bana olan inançlarını, desteklerini ve takdirlerini görmek.. Acı ve o sırada duyulan gurur ya da onur.. Her neyse..

ßazen bütün çabalarınızın şimdiden değdiğine inandırıyor.

Sadece ne istediğini bulman gerekiyor ve korkmadan adım atmak.

Korksan bile devam etmek ya da öyle bir şey.

Sevgiler,
Vera

Hiç yorum yok: